FİZİKSEL AKTİVİTE VE ŞEKER HASTALIĞI Egzersiz diyabet hastalığının vücuda vereceği zararlardan korur. Egzersiz, vücudun insüline duyarlılığını artırır. İnsüline karşı olan bu duyarlılığın artmasıyla kan şeker düzeyi düşer ve insülin yapımı azalır.
Yaşamı hareketli olan insanlar, genetik olarak yatkın olsalar dahi, Tip-2 diyabet hastası olma riskleri daha azdır. Egzersizler, şeker hastalığında kan şekeri ayarını kolaylaştırır. Tip-2 diyabette, vücut daha az insülin üretmektedir. Fiziksel aktivite, diyabeti önleyebilir ya da geciktirebilir. Egzersizler, tip -2 diyabetli hastalar için bir ölçüde antidiyabetik ilaç yerine bile geçebilir.
O halde egzersiz, kilo vermek, ilaç kullanmak ve diyetle beraber aynı önemde yapılması gereken bir tedavi yöntemidir. İlaç tedavisinin etkenliğini artırır ve daha az ilaç kullanımı şansını sağlar. İleri yaşlı ama düzenli egzersiz yapanlar hareketsiz bir yaşam sürenlere oranla kandaki şeker yükselmelerine karşı daha düşük insülin salgılaması yapabilmektedirler.
Egzersiz Ve Osteoporoz İlişkisi
Kemik yoğunluğu yaşla birlikte azalır (osteoporoz). Bu, menopoz sonrası kadınlarda erkeklere oranla daha yaygındır. Erkeklerde kadınlara oranla daha yoğun bir kemik yapısı bulunduğundan, onlarda yoğunluğun azalması daha uzun sürer.
Genelde osteoporoz her yaşlının önemli sorunu olmakla beraber kendi yaşıtlarına oranla kemik yapısı çok iyi olan şanslı yaşlılarımız da vardır. Belki de onlar gençliklerinde kemiklerine iyi bakmalarının ileriki yıllarda sefasını sürüyor olabilirler. Cahit Sıtkı Tarancı'nın “Yaş 35 yolun yarısı eder, Dante gibi hayatın ortasındayız “ dizelerinde söylediği gibi kemiklerimiz için en güçlü dönem 35 yaşımızdır. Buna zirve kemik kütlesi diyebiliriz. Bugünkü güncel söylemle bunu bir bankaya benzetecek olursak kemik bankamızda en yüksek mevduatının olduğu dönem işte bu dönemdir .
Süt ve süt ürünleri ile beslenmek, kemik zararlısı olan sigara alkol,kahve ve koladan uzak yaşam sürülmesi kemik bankamıza daha çok kalsiyum yatırmamızı sağlar. İleride bunun getirisini yıllar boyu verimli bir şekilde alabiliriz.
KEMİK ERİMESİ
O halde osteoporozdan korunmanın yaşlılıkta değil daha gençlik yıllarında başladığı anlaşılmaktadır.
Osteoporozda yapılacak egzersizler kemiğin kanlanmasını artırır. Böylece ;
Kemik yapan hücrelerin faaliyeti hızlanır. Kemiklerin etrafındaki yumuşak dokuları, kasları, kiriş ve bağları güçlendirerek kemiğin daha iyi korunmasına dolaylı olarak katkıda bulunurlar. Böylece kemik gelişimi hızlanır, kemikler korunmuş olur.
Aerobik egzersiz, kemik gücünün korunmasında etkilidir. Kemikler üzerinde stres yaratır ve bu stres kemik gücünün artırılması ve devamında yardımcıdır. Her tür aerobik egzersiz, daha güçlü kemiklere sahip olmanızı sağlar.
Egzersizler, kemikler üzerinde stres yaratır ve bu stres kemik gücünün artırılması ve devamında yardımcıdır. Sabit ya da hareketli bisiklet sürmek de etkili olabilir. Bu sırada uyluk ve kalçadaki kaslar güçlenirken kemiklere doğru baskı oluşur, bu da kemik gelişimini uyarır. Ayrıca, tenis oynamak, ip atlamak, dans etmek de kemik sağlığının korunmasında oldukça etkili egzersizlerdir.
Gövde ve sırtın geriye hareketini sağlayan kasları güçlendiren postür egzersizleri omurga sağlığı için çok yararlıdır. Ayrıca omuz-kalça göğüs ve özellikle kürek kemiği gibi çeşitli bölgeleri hareketlendirmek gerekir. Yine karın kasları ve yer çekimine karşı koyan kasları güçlendirme, germe egzersizleri son derece faydalıdır.